Ne güzel başladık yine günümüze, ne mutlu bize. Koşarak gelen, ayrılmak istemeyen çocuklarımız. Yüreği sevgi dolu ailelerimiz var.
"Oyunlarla Yorulmaca" atölyemizde çocuklarımızın hayat neşesinden birer parça ödünç alarak başladık. Neşeyle zıpladık, koştuk, şarkılar söyledik, oyunlar oynadık. Hayvanları bulduk, onların taklidini yapmaya çalıştık.
"Doğaya Umut ile Bakmaca" atölyemizde
koruyu ziyaret ettik, bizim için gerçekten değerli ve özel bir yer orası. Çocukların kendilerini buldukları, özgürce hareket ettikleri...
Bu dünyanın dışında olan bir yer sanki. Kendimize salıncaklar yaptık koruda , bir tahta parçası bulduk, bir lastik bulduk salıncak yaptık. Otlardan pasta yapıp arkadaşlarımıza sürprizler hazırladık.
"Masallarla Düşlemece" atölyemizde
bir küçük kaktüsün, Ponçiğin hikayesini dinledik. Ponçiğe kimse sarılmıyormuş, onun tek istediği sıcacık bir kucakken aradığını bulması uzun sürmemiş, ama başından da ne olaylar geçmiş.
"Doğaçlama Yapmaca" atölyesi şimdi bizde sıra sarılmanın, gözlerimizin içine bakmanın, seni seviyorum demenin ne güzel bir şey olduğunu gördüğümüz bir atölye. Çocuklar ponçik yerinde olsalar ne yaparlardı acaba? Haydi şimdi sıra onlarda.
"Sanatla Buluşmaca" atölyemizde
Birer kaktüsümüz oldu, renkleri, dikenleri, çiçekleri bize ait olan bir kaktüs . Ona sevgimizi verdik.
Kaktüsler birbirine sarılamıyor, peki ya biz neden böyle duruyoruz şu an yakınımızda ki birine sarılsak ya mutluluğu bulaşsın bizlere...
Yorumlar
Yorum Gönder